23 Mart 2008 Pazar

Gerekçeleriyle kabullenmemek;

Ne uzun sürer şimdi anlatmaya başlasam... Ama yapmalıyım. Hem içimde birikmişleri dışarı salmalıyım, özgür olmalılar, hem de duymak isteyenler için görevimi yerine getirmiş olmalıyım.

Fakat nasıl olacak? Ne kadar şeyi, ne kadar kısa süre ya da biçimlerde anlatabilirim? Ne kadarını istemeden bozuk/yanlış anlatır ve nelere yol açarım? Ne yapmalıyım? Ben kısa kısa ortaya koyayım da, kendine ait olduğunu düşünen de istediği kadar seçip/görüp/kavrayıp/benimseyip/hissedip alsın mı oradan?!?!

Ne kadar çabuk ve çok anlatırsam o kadar birikecek fakat, okuması da bir o kadar yoğun olmuş olacak. Dolayısı ile


☻ ☺
█ bokudönel bitroğni ¦▄ boardkeygone‰

fparko `noz type` `ben debeyim`. BlackJAck.\.gloomysunday.€M34

favori ► klasör #green ¹

2. kıbsen
3. Pavarotti 5. Mature

Perüké

Avreka, :(

Arka kapı "Sevgi ve saygı ile anıyoruz." !=☺

Terapi,, ["bone (boğn)"-1]+ Zlang= TR "o" >


EĞ;

saykalaci / shaykoloci = 0,-1

15 Mart 2008 Cumartesi

Sayısal müzik arşivi ve rastgele kültürü

İçinde bulunduğumuz çağda binlerce müzik türü, sanatçı ve şarkılar hepsi bir arada listelenip rastgele, karmaşık ve beklenmedik biçimde dinlenebiliyor ve dinleniyor. Bunun müzik dinleme eylemine etkileri olduğunu, tadları ve zevkleri yönlendirdiğini düşünüyorum.

Paylaşım, arşivcilik, ulaşım kolaylığı, elde etme arzusu, bedelsiz, değerli gibi kavramlar uçuşuyor ambiyansta.

Her birinin kattığı, yok etmediği ama değiştirdiği değer, anlayışlar ve algılar var... Tıpkı hayat sürecinin ilerleyişinin doğasında olduğu gibi.

Muhtemel sonun varlığını sezmek ya da tahmin etmek zor fakat yakın geleceğin şekillenen biçimine görsel şahitlik etmek mümkün... 5'er, 10'ar senelik gözlemler, 1'er, 2'şer haftalık değerler, 1-2 saatlik zevkler ve anlık duygular...

Hepsini yaşamak, yaşadığını irdelemek ve neler yaşadığını hatırlamak çok haz verici.

26 Şubat 2008 Salı

"Oscar Törenleri" ve "Çeşitlililk"

Bakın Joel ve Ethan kardeşlere kesinlikle olumsuz bir şey demiyorum. Hatta çevremde onları benim kadar yoğun takdir edip, sürekli isimlerini anan başka birine, neredeyse doğru düzgün rastlamış sayılmam henüz. Üstüne üstlük, aldıkları ödüllerin de yerlerini bulmadıklarını katılmamam mümkün değil; onlar kesinlikle ne yaptıklarını biliyorlar ve başarılılar, sürekli ve yenilenelerek teyit ederk söylüyorum ki "beklenmediklerin" sihirbazılar fakat, merak ediyorum; o hani "Siz sahnede kalın, tekrar çağırılacaksınız", "Evet yani biz aldık ama başkası tutarsa daha iyi gözükür" gibi soru işaretli yerine, güzel güzel hiç dert etmeden ve sürekli süprizlerle dolu bir izleyiş/öğreniş yaşasak nasıl olurdu?!

Yani demek istediğim, çeşit mi az yoksa başarım bu derece yoğun da gayet doğal olabilir veyahut o törenlerin adı ve yeri mi farklı çözebilmiş değilim!?!

Ama tabi gene hoş, harika; yani yoksa maymun iştahlı mıyız diye de düşünmeye çalışacam fakat bu soru cevap şeklindeki düşünceli anımda, düşündüklerimin ancak hangi belirli kısımlarını, ne şekilde aktarır ve bunu ne kadar sürdürürüm henüz kestiremiyeceğim.


Mevzu tatlı vakit geçirmek (hatta belki bir tatlı ile beraber[kadayıf{ben sevmem fakat sayasım geldi},
baklava {bunun kimi çeşitlerini severim ancak isim veremeyeceğim},
her hangi bir şekerli sıvı {ananas
vesaire} ve sahilde yenilmek üzere de
karamel/kapıçinalı/vidalı kek tarzı bir şeyler...])
, olduğu müddetçe içeriğin önemi yitiriliyormuş gibi hissediliyor.

Ancak elbetteki gene de, "Çeşit sınırları nereye kadar zorlayabilir?", "Sınır değişikliğine götürebilir mi?" diye de meraklandığımı göz ardı edemem.


Yani örneğin:


"Verilen ödüllerin isimlerini arttırmakla beraber, doğru orantılı biçimde, saygınlıklarını da yükseltmek" gibi.

12 Şubat 2008 Salı

Gece konserleri ve video gösterim yeri:

Siz de bu akşam konser ve "A Chigaeni" videolarını Dolapdere kan pistinde dinleyip, izleyebilirsiniz...

Tek yapmanız gereken teneke kutusudaki "A Chigaeni" reklam imajı ile birlikte 1(bir) ton balığına hediye etmeniz.