21 Kasım 2011 Pazartesi

Istanbul'un ortasinda Oregon


Şu anda Zincirlikuyu'dayım, gerçek anlamda.

Arka planda "Empire state of mind" çalıyor. Bunu en son beğenerek dinlediğimde, Bursa'da askerliğimi yaptığım birliğin kirli kantininde, kirli kamuflajlarimla oturup, çubuk kraker yiyordum. Şimdi ise Astoria binasının çatı katında, viskim ve sigaram ile istanbul'u daha önce hic görmediğim bir yükseklikten izlerken, bir vip partisindeyim. Belki okuyanların kimsine göre ben de öyleyim fakat bu partideki vip ben değilim. Bu parti sanat otoriteleri icin. Ustelik Türkiye'den sadece bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar sima var.

Diyeceğim de o zaten; gece klübü mü, ev mi, emin olamadığım bu mekan da bir Türk'e ait değil. Yanlış anlamayın, kıskanç milliyetçi damarlarim tutmadi fakat kendime sormadan da edemiyorum...

Içimdeki soruyu tekrar etmeyeceğim, eminim benzer sorular sizin kafanızda da oluşmuştur bile.

Hani "UNKLE"ın bir parçasında dediği gibi, "who's doing this? Who's killing us?" Yani " Bunu kim yapıyor bizi kim öldürüyor/yok ediyor?"...

Cevap tek kelime: kendimiz... Neden kendimizin olanı kendimiz dışında herkesin tatmasina izin veriyoruz? Neden bulunduğumuz yerlerdeki tatları bile bilmiyoruz... Neden başımızı bile kaldırmıyor, kendimizi zincirle kuyunun dibine sarkitmaya devam ediyoruz?

Maksadim sadece bu soruyu ortaya koymakti, sürç-i lisan ettiysem affola...

16 Temmuz 2011 Cumartesi

=)

KİM! Ne olursa olsun... Hepimiz "insanız"... Kurt değil, canavar değil, kara ördek değiliz... İnsanız...
Kim ne şekilde olursa olsun... hayattan nasıl geçerse geçsin... Hepimiz insanız... Herkesin sarılmaya... Herkesin sevgiye, sevilmeye ihtiyacı var... Ve evet sevginin şekli kimi zaman değişiyor işte... ama herkes, istisnasız... herkes... Seni özledim dendiğinde iyi hisseder... Bir kırılma noktası bile olabilir o... Eski sevgili ya da, aldatacağın insan olmak zorunda değil onu diyen... Kır zihnindeki negatifleri... Dost dostu özler... İnsan... Özler...
Zaman Zalim... Hayat akıcı... İnsanoğlu/kızı değişken... Değişim, acımasız... Ama geriye dönebilmek... her yiğidin harcı değil... Ama dönmek... Affedebilmek... Affedilebilir hale gelmek... İşte büyüklük... Büyümek... Olgunluk budur...
Elindeki bu fırsatı değerlendir ey insan... Ey dost... Ey aşk!
Değerini bil...ve tadını çıkar... İyi ol... İyilik yay... İyi kal... ki iyi olsun herşey...
Sevgiler....

12 Temmuz 2011 Salı

Senfoni - Çalkarası ve sahilde gün batımı...


Bugünü sevemedim... Yavru kediler kıhladi... sabah evde bi gerginlik... yarımyamalak sevgilin yüz vermez... dostun dediğin adam cevap atmaz... son işin hala vaktini alıyodur, usandirir...


Çıkarmisin sen de sahile, belki şarap içmeye, kafanı toparlamak için?


Ben çıktım, ama şimdi bira içiyorum, şaraptayken arkadaş geldi, yazamadim... Oh Land - Wolf & I 'ın milyonuncu calisi kulağımda...

Yalak  ya da yarımyamalak "sevgili"n hala yalaklik ederken... Daha güzeli yok, tek başınalıktan başka...

Dostun? Artık değil... "Famous blue raincoat"a dönmüş olay... dost der misin hala, vurucu tim'den tanıdığına? Hayır, silme vakti geldi...

Ama :D ?!? Haha!!! Hayat niye güzel hala? Son yazılardaki gibi?!?

Belki esen püfür rüzgârdan, belki Efes'in eXtra'sından... belki de dünyadaki diğer milyarlarca insanından... Sanırım sonuncu... Çünkü inanıyorum bulacağıma o, bir-iki tanesini... ;-)

Location : Caddebostan Mh., Irmak Okulları, 34728 Istanbul,

3 Temmuz 2011 Pazar

Bira karın doyurur mu?


Doyurur!

Peki benim içimde halen niye bir boşluk var? Açlık değil bu başka birşey... Telefonu cevaplasam mı cevaplamasam mı derken, açtıktan sona pişman olmak gibi bir boşluk... Hatta kemiren bir karadelik...

Peki gündemimde bu ülser varken, ben nasıl hala çok mutlu ve huzurluyum?!? :D

Sanırım metobolizma sebebi, demek ki o kadar da yemek istemiyorum. E bu şahsım icin iyi birşey... Peki "insan" oldugumuz içün mü "maymun" iştahlıyız??  :)

Location : Mevlana Mh., Karayolları Girişi-K4, Istanbul,

2 Temmuz 2011 Cumartesi

Gün ağarırken eve dönmeler...


Siyah yavaşça mavilerken, kargalar topuk seslerimle alay ederken, köpekler ne var ne yok koklarken, kediler sırnaşırken ve polisler hatır sorarken...

Genellikle elimde bazen yanan bazen yanmayan sigaralar, miğdemde kalın bir gurultu, vücudumda kanımla sulanmış alkol ve dudaklarimda nem ile...

Aklımda tek soru; Daha kaç gün dönerim böyle eve...

Ama varya, seviyorum b.

Location : Göztepe Mh., Güvenç Sk 3-23, 34730 Istanbul,